13.03.2009

Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan

Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan
Azrail’in kastı canadır, inan.
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan

Seherde uyanırlar cümle kuşlar
Dill-u dillerince tesbihe başlar
Tevhid eyler dağlar taşlar ağaçlar
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan

Semâvâtın kapuların açarlar.
Mü’minlere rahmet suyun saçarlar…
Seherde kalkana hülle biçerler.
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan

Bu dünya fanidir sakın aldanma.
Mağrur olup tac-u tahta dayanma.
Yedi iklim benim deyu güvenme.
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan

Benim, Murad kulun, suçumu affet.
Suçum bağışlayub günahım ref’ et.
Rasûl’ün sancağı dibinde haşret.
Uyan ey gözlerim gafletten uyan!
Uyan uykusu çok gözlerim uyan

11.03.2009

İnleyen Bir Nâyım

Derd-i isyana müptelâyım Yâ Resûlallâh!
Kapında bir bahtı karayım Yâ Resûlallâh!

Umardım hep cemâl-i pâkinden tecellîler,
Bak şimdi; firâka sezâyım Yâ Resûlallâh!

İnlerken nây-ı kalbim ümîd-i feyzinle dâim,
Cürmümle o demde cüdâyım Yâ Resûlallâh!

Saçılır iklim-i pâkinden âleme rahmet,
Ben neden kuruyup solayım Yâ Resûlallâh!

Ne şevkti tüterken bûyun herdem seherlerde,
Ya şimdi, inleyen bir nâyım Yâ Resûlallâh!

Kabul kıl mücrimi, kovma kapından ne olur!
Kovarsan kime sızlanayım Yâ Resûlallâh!

Yanmışım isyanla, yakma hicranla Ey Nebî!
Bittim billahi; pür şekvâyım Yâ Resûlallâh!

Günah bana yaraşmaz, doğru... Af senin şânın
Sen varken kime dert yanayım Yâ Resûlallâh!

Ravza


Gördüğüm günden beri ey gül-i rânâ seni,
Gözlerim yollarda ol gözleri elâ seni..
İstemem kalsın artık gönlümde gül arzusu,
Ararım her yerde ey kâmet-i bâlâ seni.

Sarmıştı rûhumu köyünün amber kokusu,
Dolaştığım her yerde duymuştum cânâ seni..
Bahçenin içindeki yemyeşil fistanınla,
Gördüm güzeller arasında müstesnâ seni...

Ey Nebi



Ey Nebi - 1
Hicranla yandı gönlüm hâlimi sormaz mısın?
Dil ucuyla olsun melâlimi sormaz mısın?
Bilmem ki yoksa, dost vefâsından şüphen mi var..!
Lütfedip bir kere hayâlimi sormaz mısın?

Dostlara ülfet yağdı, bize iltifat yok mu?
Kebap oldu sînem âhıma itimat yok mu?
Yüz sürüp izine bekledim bilmem kaç eyyâm.!
Yoksa bende Senin sevgine istidat yok mu..?
Ey Nebi - 2
Gözlerim yolunu sînemdeki tepelerde,
Gönlümde belirdin de daldım kaldığım yerde;
Hayalin ağarırken rûhumda perde perde,
Gözlerim yolunu sînemdeki tepelerde...

Sen, o ışıktan ikliminle en tatlı rüyâ,
Sen, mor, pembe renklerle rûhumu saran hülyâ..
Kararır, Seni duyup Seni anmazsam dünyâ,
Dostlarınla elele gezdiğin tepelerde...

10.03.2009

Medine'nin Gülü



Andım yine Seni her şey yâdımdan silindi,
Hayâlin gönlümün tepelerinde gezindi;
Bu bir serâp olsa da hafakanlarım dindi..
Andım yine Seni her şey yâdımdan silindi.

Keşke hep aşkınla oturup aşkınla kalksam,
Rûhlar gibi yükselip de ufkunda dolaşsam;
Bir yolunu bulup gönlünden içeri aksam..
Keşke hep aşkınla oturup aşkınla kalksam.

Anlasam, vuslata ne zaman ferman gelecek?.
Hicranla yanan gönlüm durmadan inleyecek;
İnleyip en taze hislerle hep bekleyecek..
Anlasam, vuslata ne zaman ferman gelecek?

Kalbim bir güvercin gibi titrerken adından,
Ne olur Sana ulaşmam için kanadından;
Bana bir tüy ver, pervaz edeyim hep ardından..
Kalbim bir güvercin gibi titrerken adından.
Ey kupkuru çölleri Cennet'e çeviren Gül;
Gel o bayıltan renklerinle gönlüme dökül!
Vaktidir, ağlayan gözlerimin içine gül!.
Ey kupkuru çölleri Cennet'e çeviren Gül!

Mecnûn gibi arkanda koşan kulun olayım,
Bir kor saç içime ocaklar gibi yanayım;
Sensiz geçen bu acı rüyâdan kurtulayım..
Mecnûn gibi arkanda koşan kulun olayım..

Aklım uzakta kaldığı günleri saymakta,
Rûhuma sisli-dumanlı bir kasvet yaymakta;
Göster çehreni ki, güneş gurûba kaymakta..
Aklım uzakta kaldığı günleri saymakta...

Son demde hiç olmazsa gurûbum tulû olsun,
Gönlüm ufkunun en taze renkleriyle dolsun;
Her yanda tamburlar çalınsın; neyler duyulsun..
Ne olur, hiç olmazsa gurûbum tulû olsun..!

9.03.2009

Dohtor Bey



Verdigin perhize budur gayratım,
Bundan başka uyamayong dohtor bey,
Üç sepet yımırta sabah kahvaltım,
Teker teker sayamayong dohtor bey!

İki leğen pilav bir yayıg ayran,
İster yağlı olsun ister yavan,
Yanına keseyong beş kilo sovan,
Yeyong yeyong doyamayong dohtor bey!

Üç tencere bamya yirim bişince,
Yirmi tas su içip biraz koşunca,
Her yanı sökülür garnım şişince,
Sağlam göynek geyemeyong dohtor bey!

Sinciye acımdan çogtan ölürdüm,
Sağolsun gomşular ediyo yardım,
Bi guzudan fazla yimem söz virdim,
Ayıp olur cayamayong dohtor bey!
Bazı az geliyo beş kasa hurma,
Yedi lahanadan yapıyoz sarma,
Onuda mı yeding deye hiç sorma,
Utaneyong deyemeyong dohtor bey!

Günde iki çuval unum gideyo,
Avradım her sabah ekmek edeyo,
Bir gazan fasille gönül ye deyo,
Artırmaya gıyamayong dohtor bey!

Senede gırk dönüm bostan ekering,
Benden başka kimse yimesing dirim,
Gavını, garpızı gabıglı yirim,
Acelemdeng soyameyong dohtor bey!

Bilmem gara Memmed nereye gider,
Buyumuş gısmatım, buyumuş gader,
Bi günde yediğim işte bu gadar,
Daha fazla yeyemeyong dohtor bey!

8.03.2009

Süleymanname


Sen gül diyarının yapma gülüsün!..
Aynı yapmacıkla Çoban Sülü'sün!...

Yoktur izlediğin bir dava yolu;
Bir bu yan, bir şu yan, büküntülüsün!...

Türk'e zıt sermaye merkezlerinden,
Bu zikzaklı yolda hep, güdülüsün.

Milli yekparelik gelmez işine;
Bu yüzden parçalı, bölüntülüsün!

Ve devlete Mason biraderlerin
Tam da maslahata denk ödülüsün!

Ne sırdır sende bedava oluş,
Problemler içinde en müşkülüsün!

Fikir dağlar boyu kocaman kitap,
Sen de o kitabın bir virgülüsün!

Böyleyken ustasın gözbağcılıkta,
Cüceler sirkinin baş herkülüsün!

Göz yaşı ve çığlık vatanında sen,
Hüzün bahçesinin şen bülbülüsün!

Büzülmüş susarken mahzun hakikat,
Davuldan ziyade gümbürtülüsün!

Teokratik rejim olmaz deyip de,
Peşinden Müslüman görüntülüsün!
Kolera, vergiler, zamlar, enflasyon,
Bir felaketsin ki, binbir türlüsün!

Gelirsiz giderli bütçelerinle,
Her yıl, milyar milyar köpürtülüsün!

Okka okka vicdan satın alırsın;
Topuzu altından oy baskülüsün!

Bir gökdelen sanır seni gören göz,
Bilmez ki, temelden çöküntülüsün!

Büyük kongre, dikiş tutturduğun yer,
Meclise gelince söküntülüsün!

Bağlısın hak bilmez yeminlilere,
Hakkı bilenlerden çözüntülüsün!

Üçbuçuk mebusa kaldı diye fark,
Kim bilir ne kadar üzüntülüsün!

Millet gökten adam dilensin dursun,
Ümit fakirinin boş keşkülüsün!

Kuzum senin neren Anadolludur?
Türk'e Amerikan püskürtülüsün!

Farkın şu ki, eski başbakanlardan,
Sen o belaların son püskülüsün!
(Öfke ve Hiciv)

5.03.2009

Naat-ı Şerif

Sayesi düşmez yere bir böyle nahl-i Tûr'sun
Mihr-i âlem-girsin başdan ayağa nûrsun

Tarik-i gülzâr-ı âlem mâlik-i mülk-i adem
Münkirîne nahz-ı mâtem mü'minîne sûrsun

Sensin ol şâh kim Süleymanlar kapında mûrdur
On sekiz bin âleme hükmetmeğe me'mûrsun

El benim dâmen senin ey rahmeten li'l-âlemin
Şöhretim isyan benim sen afv ile meşhûrsun

Padişah-ı evvelin ü kıblegâh-ı âhirin
Evvel ü âhir imâmu'l enbiya mezkursun

Ya Resûlallah umarım diyesin rûz-ı cezâ
Gerçi cürmüm çoktur ammâ, Itrî'ye mağfûrsun

Naat-ı Şerif

Sultan-ı rusül, şâh-ı mümeccedsin Efendim
Bi-çârelere devlet-i sermedsin Efendim
Divân-ı İlâhide ser-âmedsin Efendim.
Menşûr-u le’amrükle müeyyedsin Efendim
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim,
Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin Efendim!..

Tâbiş-dih-i ervâh-ı mücerred güherindir
Mâlişgeh-i ruhsâr-ı melik hâk-i derindir
Ayine-i didâr-ı tecellî nazarındır
Bû Bekr Ömer, Osmân ü Ali yârlarındır
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim,
Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin Efendim!..

Hutben okunur minber-i iklim-i bekâda
Hükmün tutulur mahkeme-i rûz-i cezâda
Gül-bâng-i kudûmun çekilir Arş-ı Hudâda
Esmâ Şerîfîn anılır arz u semâda
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim,
Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin Efendim!..

Ol dem ki velilerle nebîler kala hayrân
Nefsî deyü dehşetle kopa cümleden efgân
Ye’s ile usâtın ola ahvâli perîşân
Destûr-ı şefâatle senindir yine meydan
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim,
Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin Efendim!..

Bir gün ki dalıp bahr-ı gama firkete gittim
İlden yitirip kendimi, bî-hodluğa yitdim
İsyânım anıp, âkıbetimden hazer itdim
Bu matlâ’ı yâd eyledi bir seyyid işitdim
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim,
Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin Efendim!..

Ümmîdeyiz ye’s ile âh eylemeyiz biz
Ser-mâye-i îmânı tebâh eylemeyiz biz
Bâbın koyup ağyâre penâh eylemeyiz biz
Bir kimseye sâyende nigâh eylemeyiz biz
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim,
Hak’dan bize sultân-ı müeyyedsin Efendim!..

Bi-çâredir ümmetlerin isyânına bakma
Dest-i red urup, hasret ile Dûzâha kakma
Rahm eyle amân, âteş-i hicrânına yakma
Ez-cümle kulun Gâlib-i pür-cürmü bırakma…
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim,
Hâk’dan bize sultân-ı müeyyedsin Efendim!..